19 Ekim 2014 Pazar

Sayması Kolay Olsun

  Hiç yorum yok
Image


Haydar bakkala gitmiş 20 tane yumurta istemiş, bakkal en küçük yumurtalardan 20 tane seçip vermiş Haydar'a. 

Haydar sormuş :
- Niye bunların hepsi çok küçük?

Bakkalcı - Taşıması kolay olsun diye küçükleri verdim demiş bakkal. Bunun üzerine Haydar ödemesi gerekenden az para vermiş.

Bu sefer bakkal sormuş :

- Niye bu para az? 

Haydar cevaplamış :

-Sayması kolay olsun diye :)

Ya bilmiyorsa

  Hiç yorum yok
Image

Ömer ve arkadaşlar mahallede top oynarken top biranda komşunun bahçesine kaçar. Ömer topu almak için bahçeye yönelince bir de bakar bahçe de bir köpek var ve sürekli havlıyordur. İçeri girmeye korkar. Balkondan evin sahibi çıkar ve Ömer’ seslenir :
- Olum korkma gir al topunu, köpek bir şey yapmaz. Hem ne demişler “Havlayan köpek ısırmazmış” 
Ömer cevap vermiş:
- Ya sizin köpek bu ata sözünü bilmiyorsa

İkinci Soru

  Hiç yorum yok
Image

Öğretmen Ömer'e :
- Sana sorular soracağım. Eğer birinci soruyu bilirsen ikinci soruyu sormayacağım. Şimdi söyle bakalım Ömer. Bir tavukta kaç tane tüy vardır? Ömer düşünür ve cevap verir :
- 2765 tane öğretmenim. Öğretmen şaşırır.
- Oğlum nereden öğrendin bunu?

- Hani  ikinci soruyu sormayacaktınız öğretmenim

Göl Kuşları

  Hiç yorum yok
Image

Hoca, bir gün eşeğine binmiş, uzak bir yere gidiyormuş. Hava çok sıcak olduğundan eşek yorulmuş ve susamış. Bir göl görmüş ve eşeği sulamak ve dinlendirmek için göle doğru sürmüş, eşek de suyu görünce koşmaya başlamış ve nerdeyse hocayı düşürecekmiş. Göl kenarına gelince eşek göldeki kurbağalardan ürkmüş ve durmuş. Hocada düşmediği için sevinerek, eşekten iner ve cebinden çıkardığı bozukluk paraları göle atarak;

- “Aferin göl kuşları. Bu parayla helva alıp yeyin,” demiş.

Kurdun Kuyruğu

  Hiç yorum yok
Image

Nasreddin Hoca ve arkadaşı kurt avına gitmiş. Arkadaşı kurdun inine girmiş, Nasreddin Hoca da inin önünde bekliyormuş. O sırada kurt inine geri dönmüş. Nasreddin Hoca'da kurt içeri girerken kuyruğundan yakalamış. Kurt eşinmeye başlamış, ortalık toz duman içinde kalmış. Nasreddin Hocanın arkadaşının gözüne toz gitmiş. Onun bir şeyden haberi olmadığından içerden bağırmış.

- “Hoca efendi bu toz duman da neyin nesi? Nereden geliyor?” Diye sorunca, Hoca demiş ki:

- “Eğer kurdun kuyruğu koparsa, tozun nereden geldiğini anlarsın”


O Bizden Daha Kirli

  Hiç yorum yok
Image

Hoca bir gün göl kenarında karısıyla birlikte çamaşır yıkamaya gider. Tam işe başlayacakları sırada bir karga gelir ve sabunu kaptığı gibi havalanır. Karısı:

- “Yetiş efendi sabunu kuş kaptı” dediyse de Hoca kılını bile kıpırdatmaz.

- “Telaşlanma karıcığım baksana simsiyah olmuş zavallı, o bizden daha kirli, varsın temizlensin.”


Geç Yiğidim

  Hiç yorum yok
Image

Hoca Akşehir’de bir akşam evine dönerken karşıdan iri yarı bir köpeğin geldiğini görür. İster ki köpek kaçsın veya kenara çekilsin ama hayvan üstüne üstüne gelmekte. Korkutmak için köpeğe hoşt der ama ne çare ki köpek cevap olarak kocaman dişlerini göstererek hırlar. Hoca bakar ki iş kötü, pabuç pahalı hemen kenara çekilir ve hafifçe eğilerek köpeğe döner:

- “Geç yiğidim geç!...”

KahramanSinop

  Hiç yorum yok
Image

Askerler sabah içtimasında sıraya girerler. Çavuş aralarından bir tanesine

-“Nerelisin asker!”

-“Maraşlıyım çavuşum.”

Çavuş askere sinirlenir ve sağlam bir tokat atar.

-“Şimdi söyle bakalım nerelisin!”

-“Maraşlıyım çavuşum”

Çavuş iyice sinirlenir daha da sert bir tokat atar.

-“Şimdi bir daha söyle bakalım nerelisin asker”

-“Kahramanmaraşlıyım çavuşum”

Çavuş yandaki askere sorar.

-“Sen nerelisin asker”

-“KahramanSinopluyum çavuşum”

Azrail

  Hiç yorum yok
Image

Nasreddin Hoca ölüm döşeğindedir. Hanımına seslenir.

-“Hanım buraya gel”

Karısı koşarak yanına gelir.

-“Buyur bey”

-“Hanım şimdi git en güzel elbiseleri giy, tak takıştır, en güzel kokuları sür kendine. Sonrada gel otur yanıma.”

-“Ayol hoca dediğine bak. Sen bu haldeyken nasıl yapayım ben bunları.”

-“İyi ya belki Azrail gelince beni değil seni alıp götürür.”