30 Kasım 2014 Pazar

Nasi Doğmişum

  Hiç yorum yok
Image

Küçük Temel annesine sorar:
-Anne ben nasi doğmişum anladir misun?
-Sen bir güldün uşağum, gül yapraklarinun içunden.
-Ya babam?
-O da lahana yapraklarundan.
-Peki dedem?
-Onu da leylekler getirmuş uşağum.
Bunları duyan Temel defterine şunları yazmış.
-İnce araştırmalaruma göre uç kuşaktur normal yolla dünyaya gelen yokmuş da..

27 Kasım 2014 Perşembe

26 Kasım 2014 Çarşamba

Temel İmam Olursa

  Hiç yorum yok
Image

Temel köyde imamlık yapıyormuş. İftar saati yaklaşmış, bütün köylü de oturmuş iftar açmak için ezanı bekliyormuş. Temel minareye çıkmış "Allahu Ekber","Allahu Ekber" diye seslenmiş.
Köylü Temelin sesini duyunca Bismillah deyip oruçlarını açmışlar. Biraz sonra minareden Temelin sesi gelmiş; "Allahu Ekber","Allahu Ekber", ses deneme 1,2,3 ses deneme...

500 dolara Porsche

  Hiç yorum yok
Image

Adam küçük ilanlara bakarken “500 dolara Porsche” diye bir ilan görmüş.. Şaka zannedip aramış, daha sonra işin ciddi olduğunu anlayıp arabayı satan hanımefendinin evine gitmiş, garajdaki harika arabayı görmüş, heyecanla sormuş.. “Neden bu kadar komik bir fiyata satıyorsunuz bu değerli arabayı?” Gülümsemiş kadın.. “Kocam sekreteriyle kaçtı..” demiş, “Ev ve eşyalar senin olsun, sen sadece Porsche’yi satıp parasını bana gönder, yeter dedi..!”

22 Kasım 2014 Cumartesi

YAŞLI KADIN

  Hiç yorum yok
Image

Yaşlıca bir bayan evindeki koltuğunda oturup uzun geçmiş hayatını gözden geçirirken birden bir peri karşısına çıkıverir ve ona 3 dilekte bulunabileceğini söyler.
- ''Peki'' der yaşlı kadın.
- ''Zengin olmak istiyorum''.
Peri bir el hareketiyle kadının koltuğunu som altına çevirir.
- ''ikinci olarak'ta güzel ve genç bir prenses olmak istiyorum'' der.
Birden başında paha biçilemez bir tacı olan dünya güzeli bir prenses oluverir.
- ''üçüncü ve son olarak ne istersin'' diye sorar peri.
O sırada yaşlı köpeği ağır bir şekilde kafasını kaldırır ve zayıf bir "hav" sesi çıkartır.
Prenses çok sevdiği köpeğine bakar ve şöyle der;
- ''Kopeğimi yakışıklı bir prense dönüştürebilirmisin?''.
Tam o anda, şimdi güzel bir prenses olan yaşlı kadının önünde dünyada hiç kimsenin görmediği kadar yakışıklı bir prense dönüşür köpek.
Hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar yakışıklıdır bu prens.
Kadın ona büyük bir hayranlıkla bakar ve o anda ona aşık oluverir. Prens ona doğru yaklaştığında kadının heyecandan dizleri titremeye başlar.
Prens ona doğru eğilir ve dudakları neredeyse kadının kulağına değecek şekilde şöyle fısıldar;
- ''Eminim şimdi, zamanında beni hadım ettirdiğine çok pişmansın''...

SOYGUNCU SARIŞIN

  Hiç yorum yok
Image

Sarışın ile esmer de, köşeyi kolay dönmek için banka soymaya karar vermişler. Esmer bütün gece oturup plan yapmış.

Sabah masanın üzerine kağıtları sermiş, soygunu tüm ayrıntıları ile sarışına anlatmış:

- "İyi anladın değil mi ?" diye de sormuş. "Burası küçük bir semt bankası. Bir tek güvenlik görevlisi var. İşi üç dakikada bitirirsin, ben seni arabada bekleyeceğim."

Binmişler arabaya, gitmişler bankaya. Esmer motoru çalışır tutarak direksiyonda beklerken, sarışın bankaya girmiş.
5 dk. geçmiş. 10 dk. geçmiş. 15 dk. geçmiş.

Esmer korkmaya başlamış. Tam gaza basıp kaçmaya karar vermişken, bankanın kapısı büyük bir gümbürtüyle sonuna kadar açılmış.

Önde sarışın elinde bir ip. İpin ucuna kasa bağlanmış, sürükleye sürükleye arabaya koşmaya çalışıyor.

Arkasından güvenlik görevlisi "DUR" diye bağırarak ateş ediyor. Ama koşamıyor çünkü pantolonu ve iç çamaşırı dizlerinden aşağıya inmiş.

Sarışın arabaya atlamış. Esmer gaza basmış ve öfkeyle seslenmiş:

- "Bir de bana planı tam anladığını söylemiştin !.. "
- "Anladım tabii..."
- "Ben sana GÜVENLİK GÖREVLİSİNİ BAĞLA, KASAYI BOŞALT demiştim gerzek"

UĞURSUZ KADIN

  Hiç yorum yok
Image


Ferhat komadadır, yanında ise karısı... Ferhat'ın gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar;
- ''İlk işten kovulduğum zaman yanımdaydın. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep baş ucumdaydın''...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
- ''Şimdi komadayım yine başucumdasın sonunda anladım ama, çok geç oldu yahu sen ne uğursuz karısın''...

5 DOLAR

  Hiç yorum yok
Image

New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın bir hanım yan yana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşça vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:
-Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.
Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.
Soru sorma sırası sarışına gelmiş:
-Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla aşağı inen şey nedir?
Adam dakikalarca düşünmüş. Yanıtı bulamamış... Cüzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-Cevap ne?
Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış...

21 Kasım 2014 Cuma

Çinliler Yiyeceklerini niçin Çubukla Yerler ?

  Hiç yorum yok
Image

Çinlilerin yemek yeme alışkanlıklarının yiyeceklerini çok küçük parçalar halinde yemelerinden çubuk kullandıkları anlaşılıyor. Çin'de eskiden yalnızca zenginler masada otururlardı. Halkın çoğunluğu tabakları ellerinde yemek yerlerdi. Bir elleriyle tabaklarını tutar, öteki elleriyle çubuk kullanarak beslenirlerdi. Hızla artan nüfus yüzünden yiyecek sıkıntısı çeken Çinliler önlerindeki yiyeceği küçük parçalar halinde çoğaltarak yiyorlardı. O zamanlar ağaç sıkıntısı nedeniyle de tahta kullanımı kısıtlıydı. Masa kullanımı bu yüzden çok zordu. Çubuklar fil dişinden ve kemikten yapılırdı.

İnsanlar niçin içki kadehlerini tokuştururlar?

  Hiç yorum yok
Image

Bu konuda iki ayrı açıklama vardır.

1-) İnsanların beş duyusunu tatmin amacıyla şarap kadehini sofrada çın sesiyle tokuşturmak. Şarabın rengi, görme; diliyle tat alma; burunla koklama;eliyle dokunma,ve çın sesiyle işitme. Şarap bütün duyguları tatmin eder anlamını taşır.

2-)Antik çağlarda bir insanın düşmanını yemeğe davet edip,ona zehirli içki sunması doğal sayılıyordu. Ev sahibi içkinin zehirsiz olduğunu kanıtlamak için kendi içkisini havaya kaldırır ve misafirin içkisinden bir yudumun kendi kadehine dökülmesini isterdi. Sonra aynı anda içkilerini içerlerdi. Misafir böyle durumda ev sahibine güvenini göstermek için kadehini ev sahibinin yukarı kaldırdığı kadehe hafifçe vurur, çın sesiyle içkiyi denemeye gerek olmadığını gösterirdi.

1 Nisan şakasının kökeni nedir ?

  Hiç yorum yok
Image

1564 yılında Fransa kralı IX Charles, yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. Daha önce
Avrupa'da yaygın olan yıl başlangıcı Mart 25 idi. O zamanki iletişim şartlarında IX
Charles'in bu kararı fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eski adetlerine
devam ettiler.1 Nisan'da partiler düzenlediler. Diğerleri ise onları Nisan aptalları olarak
nitelendirdiler.1 Nisan'a bütün aptalların günü adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz
hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar
sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin
parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı.

19 Kasım 2014 Çarşamba

Vasiyet

  Hiç yorum yok
Image

Aşırı derece de duyma özürlü olan Temel dedeyi dükkana çağıran tezgahtar,dışarıdan hiç fark edilmeyen bir duyma cihazını kulağına yerleştirdi.Bir hafta sonra Temel dede,yeniden dükkandaydı.
Tezgahtar, ''nasıl?''dedi,''Kulak cihazı iyi çalışıyor mu?''
-Harika! dedi Temel dedi...
-Umarım ailenizde mutlu olmuştur,dedi satıcı...
-Onların haberi bile yok,dediTemel dede,Bu aleti taktığımdan bu yana vasiyetimi iki kez değiştirdim

Temel ile Sinek

  Hiç yorum yok
Image

Temel ile dursun birgün aynı odada yatıyorlar hava sıcak cam açık birtane sivri sinek gidip gelip temeli ısırıyor. Temel çarşafın altına saklanıyor ama sivri sinek gene ısırıyor.

Temel dursun a diyorki

-”ula dursun haşu lambayı kapatda habu sivri Sinek beni görmesin ısırmasında”
der dursun lambayı kapatır derken açık camdan içeri birtane ateş böceği içeri girer. 

Temel derki

-”ula dursun bak usagum lambayı kapadın şimdi beni el feneri ile arayi”

Temel ve Sevgilileri

  Hiç yorum yok
Image

Temel in 3 tane sevgilisi vardır. .Biri öğretmen, biri doktor, biri de santralcıdır. Fakat öğretmenle evlenmeye karar verir. Bunu bilen arkadaşı sorar "Niye öğretmen de diğerleri değil?" diye. Temel de ona döner:

-Ula der, bilmez misin doktorlar "bugün git yarin gel" der, santralci de "su an meşgul daha sonra tekrar deneyin" der. Ama öğretmen ne der? Hadi bir daha tekrarlayalım...

Temelin duası

  Hiç yorum yok
Image

Temelin ineği hastalanmış.. Hangi veterinere götürmüşse bir türlü iyileşmemiş. Temel biçare bir şekilde düşünürken ellerini açıp Allah'a yalvarmış..

-''Yarabbi sen ineğimi iyi et, iyi edersen 15 gün oruç tutarım... ". 

Bu hayvan iki günden fazla yaşamaz diyen veterinerlere rağmen inek iyileşmiş.. Bizim temel 15 gün oruç tutmuş. 16.gün inek ölmüş. Temel ne yapacağını şaşırmış. İnek ölü, havadan 15 gün de oruç tutulmuş.....

Ellerini açmış : 

-"Yarabbi sen sanıyorsun ki Temel aptaldur, hiç itiraz kabul etmem, ineğu kurbana sayar, tuttiğum oruçları da Ramazan'dan düşerum. Hiç kusura pakmayasun...''

Tuvalet

  Hiç yorum yok
Image

Bir gün temel İstanbul'a gider.bir an tuvaleti gelir ve tuvalete gider.adam tuvalet paralıdır der.temelin parası olmadığı için düşünür ve bir bebek bulur bebeğin altından bezini çıkarıp kendisi tuvaletini yapar.ertesi gün gazete manşetlerinde flaş flaş flaş 5 kilo bebek 10 kilo sıçtı diye yazar.

Plakasını Aldım

  Hiç yorum yok
Image

Temel ile Dursun kahvede oturmuş sohbet ediyorlardı. Dursun biran da bağırmaya başladı:
- Ula Temel, koş…Senin arabayı çaliylar. Temel hemen fırladı dışarı, koştu arabanın arkasından. 3-5 dk sonra eli boş gelince Dursun sordu?
- Ula ne ettin Temel, arabayi yakalayamadun mi?
- Yok ulaa, arabayı yakalayamadim ama plakasını aldım :D

Boğa güreşi

  Hiç yorum yok
Image

Temel ispanya da boğa güreşlerini izlemeye gitmiş. Kalabalık bir seyirci topluluğu varmış.herkez matadorun hareketlerine hep bir ağızdan olley olley diye bağırıyormuş.yanındaki ispanyol merak etmiş.kardeşim niye bizimle beraber bağırmıyorsun da tek başına oley diye bağırıyorsun? Temel cevap vermiş uşağım ben boğayı destekliyorum demiş.

Yağmurluk

  Hiç yorum yok
Image

Temel alman Fransız otele gitmişler bunlar son kattaymış otelde yangın çıkmış. Aşağıya inecek yer yokmuş alman dolabını açmış şemsiyesini açmış camdan atlamış aynı şeyi Fransız'da aynısını yapmış bunlar kurtulmuş altta temeli bekliyorlarmış gökten hızla Üzerlerine bir şey geliyormuş yere hızla düşen temeli görünce alman ve Fransız temelin yanına gitmişler temele sormuşlar ne oldu demişler Temelde şemsiye bulamadım onun yerine yağmurluk buldum demiş.

Şakadan Anlamıyorsun

  Hiç yorum yok
Image

Bir gün Temel balığa çıkar.İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar.Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.
Temel dua etmeye başlar.Tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balıkları fakirlere dağıtacağım der içinden.
Hava bir zaman sonra düzelir.Temel evine dönmeye başlar.Bir tarafdanda balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla yarısını dağıtsam olur der.Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu balıkların yarısıda çok fazla, ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.
Biraz daha zaman geçer Temel tekrar balıklara bakar.Tam o sırada hava tekrar bozulur.Temel kafasını gökyüzüne diker ve şöyle der:
-Haçen sende şakadan heç anlamiyesun...

Ne Söylediniz?

  Hiç yorum yok
Image

Newyork seferi yapmak için uçağa binen güzel sarışın firstclass koltuğa oturur, bilet kontrolünde hostes yerinin arkada ekonomik sınıfta olduğunu söyler. Sarışın buna itiraz eder ve sinirli bir edayla ben güzelim sarışınım istediğim yere otururum der. Hostes başa çıkamayınca kaptana haber verir, kaptan gelir ve sarışının kulağına bir şeyler fısıldar. Bunun üzerine sarışın kalkar ve arkada bir yere oturur, hostes hayretle kaptana sorar: “Efendim ne söylediniz kulağına” kaptan, uçağın sadece arka tarafının Newyork'a gittiğini söyledim der.

Vantrolog

  Hiç yorum yok
Image

Vantrolog eline geçirdiği kukla ile konuşuyor ve aptal sarışın fıkraları anlatıyormuş. Gösterisi biraz ilerledikten sonra birden orta sıralardan sarışın bir kadın ayağa kalkmış ve yüksek sesle:
- "Affedersiniz!" Bu çıkış üzerine vantrolog ve kalabalık durmuşlar ve sarışına bakmaya başlamışlar...
Sarışın: - "Görüyorum ki sarışınların ne kadar aptal olduğuna dair şakalar yapmaktasınız. Peki söyler misiniz, bu kanıya nereden vardınız? Tek suçumuz saçımızın rengi mi yani? Sizin bu yaptığınız ırkçılık olmuyor mu? Kadınların bir çoğunun sarışın olduğu ülkelerdeki kadınlara hakaret etmiş olmuyor musunuz? Tanımadığınız bu kadar kadına ettiğiniz hakaretler sizi rahatsız etmiyor mu? Söyler misiniz?" Bunun üzerine vantrolog çok mahcup ve üzgün bir yüz ifadesi ile:
- "Şey... Ben özür dilerim... Sadece şaka yapıyordum. Eğer sizi..." Sarışın Vantrolog'un sözünü keser ve:
- "Ben sizle konuşmuyorum bayım. O elinizdeki küçük terbiyesiz adamla konuşuyorum! Siz onu savunmayın, bırakın o cevap versin!"

Karşımda Kimse Yoktu

  Hiç yorum yok
Image

Sarışının biri çıktığı geziden sonra, arkadaşıyla dertleşmektedir:
- Ay sorma güzelim perişan oldum, tren yolculuğu berbattı.
+ Hayırdır, ne oldu ki?
- Trende ters tarafta oturdum, midem bulandı, içim dışıma çıktı.
+ Aman be canım, karşındakine söyleseydin de yer değiştirseydiniz ya.
- Ya benim de aklıma geldi gelmesine de, karşımda kimse oturmuyordu...

18 Kasım 2014 Salı

Pilot Temel

  Hiç yorum yok
Image

Pilot Temel telsize var gücüyle bağırıyordu :
- "Ula, sağ motor bozuldu. Düseyrum, düseyrum. Meydey düseyrum. Kule düseyrum."
Kule hemen cevapladı :
- "Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin."
Temel gayet ciddi :
-"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk."

Paraşütçü Temel

  Hiç yorum yok
Image

Temel NATO da havacı olarak askerliğini yapıyormuş. Komutan askerlere paraşütle nasıl atlanacağını öğretmiş.
- "Uçaktan atlayınca birinci ipi çekeceksiniz. Paraşüt açılmaz ise ikinci ipi çekeceksiniz. Yine açılmadı, o zaman Meryem Ana ya dua edeceksiniz." Temel uçaktan atlar. Birinci ipi çeker paraşüt açılmaz, ikinci ipi çeker yine açılmaz. O sırada yere yavaş yavaş süzülen komutanının
yanından geçerken sorar:
- "Komutanım, komutanım.. O karinin adi neydi ?"

Nerelere Kadar

  Hiç yorum yok
Image

Nasreddin Hoca, kırda sesinin yettiğince bağırarak ezan okuyor ve olanca hızıyla koşuyormuş. Bu durumu gören birkaç kisi, Hoca ya bir şey olduğunu düşünerek yanına yaklaşıp sormuşlar :
- Ne oldu sana, Hoca efendi? Bu ne istir?
Hoca, koşmasını sürdürerek :
- Sesimin nerelere kadar gittiğini merak ettim de... demiş. Onun için arkasından koşuyorum..